Kart görebilmek için her şeyi yaptım
Beşiktaş savunmasının belkemiği İbrahim Toraman'ın, kupa finalinde takımındaki yerini alamayacak olması camiada büyük üzüntü ile karşılandı.
TORAMAN'IN ŞAŞKINLIĞI
Dün Gaziantepspor ile oynanan maçın 38. dakikasında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Kaptan Toraman, zorlu finalde görev yapamayacak. Bu arada dünkü maçın devre arasında ikinci sarıyı görerek oyundan atılabileceği söylenen Toraman, kırmızı kart cezasını ligde çekebilecek ve finalde oynayabilecekti. Ancak İbrahim Toraman ikinci sarıyı görmeden maçı tamamladı.
Konu ile ilgili olarak Beşiktaş'ın kaptanı İbrahim Toraman, haber1903.com'a konuştu.
Toraman yaptığı açıklamada;
" Final maçında oynayabilmem için oyunun sonlarına doğru ikinci sarı kartı yiyerek kırmızı kart görmem gerekiyordu. Aut atışını kullanmak için Rüştü abinin yanına gittim. Rüştü abiye " Aut atışını ben kullanayım " dedim. Fakat o da anlamadı sanırım. Anlamamasından dolayı laf çok uzayınca hakem de hemen başlayın işareti yapınca Rüştü abi aut atışını kullandı. Maçın sonunda da bariz sarı kartlık bir faul yaptım. Hakem bunu da görmedi. Normalde sarı kartın çıkması gerekiyordu. Direkt oyuncuya müdahale ettim ve topun önünde durdum. Hakem kartını çıkarmadı. En azından bir uzatma dakikası bekliyordum. Bunu da göstermedi. Bu bana çok enteresan geldi. Benim kadar üzülen kimse olamaz sanırım. Kayseri'de kupayı kaldırmak varken, tribünde maçı izleyeceğim. Bu durum benim için gerçekten acı verici. " diyerek sözlerini tamamladı.
Dün Gaziantepspor ile oynanan maçın 38. dakikasında gördüğü sarı kartla cezalı duruma düşen Kaptan Toraman, zorlu finalde görev yapamayacak. Bu arada dünkü maçın devre arasında ikinci sarıyı görerek oyundan atılabileceği söylenen Toraman, kırmızı kart cezasını ligde çekebilecek ve finalde oynayabilecekti. Ancak İbrahim Toraman ikinci sarıyı görmeden maçı tamamladı.
Konu ile ilgili olarak Beşiktaş'ın kaptanı İbrahim Toraman, haber1903.com'a konuştu.
Toraman yaptığı açıklamada;
" Final maçında oynayabilmem için oyunun sonlarına doğru ikinci sarı kartı yiyerek kırmızı kart görmem gerekiyordu. Aut atışını kullanmak için Rüştü abinin yanına gittim. Rüştü abiye " Aut atışını ben kullanayım " dedim. Fakat o da anlamadı sanırım. Anlamamasından dolayı laf çok uzayınca hakem de hemen başlayın işareti yapınca Rüştü abi aut atışını kullandı. Maçın sonunda da bariz sarı kartlık bir faul yaptım. Hakem bunu da görmedi. Normalde sarı kartın çıkması gerekiyordu. Direkt oyuncuya müdahale ettim ve topun önünde durdum. Hakem kartını çıkarmadı. En azından bir uzatma dakikası bekliyordum. Bunu da göstermedi. Bu bana çok enteresan geldi. Benim kadar üzülen kimse olamaz sanırım. Kayseri'de kupayı kaldırmak varken, tribünde maçı izleyeceğim. Bu durum benim için gerçekten acı verici. " diyerek sözlerini tamamladı.
__________________________________________________________________________
_
_________________________________________
_________________________________________
Beşiktaş'ta Almeida şoku
Sağ kasığında kısmi yırtık çıkan Portekizli oyuncu en az sahalardan 20 gün uzak kalacak.Kupa yarı final rövanş maçında dün akşam oynanan Gaziantepspor maçında sakatlanan Almeida'nın bugün MR'I çekildi.
Portekizli oyuncunun sağ kasığında kısmi yırtık meydana geldiği anlaşıldı. Golcü futbolcunun sahalardan en az 3 hafta uzak kalacağı belirtildi.
Kulüp Doktoru Devrim Urgun, Portekizli oyuncunun tedavisine hemen başlanıldığını ve ilk amaçlarının 11 Mayıs'taki kupa final maçında Almeida'yı sahaya sürmek olduğunu ifade etti.
Urgun, normal şartlarda 1 ay sürecek tevadi gerektiren sakatlığın, yoğun tedavi uygulaması ile kupa maçına kadar geçebileceğini ve Almeida'yı bu maçta oynatabilmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi...
___________________________________________________________________________________________________________________
O HATAYI BİR DAHA YAPMAMYıldırım Demirören, “Schuster’i gönderelim mi?” diyen yöneticilere böyle karşılık verdi.
Dinamo Kiev hezimetinden sonra siyah beyazlı yöneticiler, “Başkan böyle olmuyor. Takım zarar görüyor, hocayı değiştirelim mi?” dediler.
Beşiktaş Başkanı bu isteğe karşı çıktı; “Del Bosque’yi sözleşmesi bitmeden göndererek hata yaptım. Hoca görevinin başında, göndermeyi düşünmeyin.”
SEZONA flaş transferlerle ve büyük ümitlerle giriş yapan Beşiktaş, tarihinin en pahalı kadrosuyla (futbolcularının toplam değeri 112 milyon 700 bin Euro) mücadele etmesine rağmen aldığı başarısız sonuçlarla hayal kırıklığı yaşatıyor. Son bir haftada oynadığı 3 karşılaşmada 8’i Dinamo Kiev, 4’üFenerbahçe’den olmak üzere kalesinde 12 gol gören siyah beyazlılar önce liderin 18 puan gerisine düşüp şampiyonluk yarışında umutlarını tüketti, ardından da en büyük ümidi UEFA Avrupa Ligi’nden gecenin en ağır (4-0) yenilgisini alarak elendi.
Beşiktaş’a zarar veriyor
Futbolcularıyla olan diyalogları ve taraftara karşı söylemleriyle şimşekleri üzerine çeken teknik direktör Bernd Schuster hedefteki isim. Siyah beyazlı yöneticiler, Alman hoca ile yolların ayrılması gerektiğini savunuyor. Ancak Başkan Yıldırım Demirören, Schuster’le yola devam etmekte kararlı. Önceki akşam oynanan Dinamo Kiev maçının ardından bir toplantı yapan siyah beyazlı yöneticiler, Başkan Demirören’e, “Schuster, Beşiktaş’a zarar veriyor. Yol yakınken onunla yolları ayıralım mı?” teklifinde bulundu. Ancak Demirören, başkanlık döneminin ilk yıllarında yaptığı bir hatayı örnek göstererek, “Hayır” karşılığını verdi.
Hala pişmanlık duyuyor
8 Haziran 2004’te sözleşme imzaladıkları Vicente Del Bosque’ye sabretmediklerini ve 233 gün sonra görevine son verdiklerini hatırlatan Başkan Demirören, “O hatayı bir daha yapmam. Del Bosque’yi göndermemiz bize pahalıya mal oldu. Kendisine 8 milyon Euro tazminat ödedik. Schuster’le önümüzdeki sezonun sonuna kadar sözleşmemiz var. Ona sonuna kadar sabredeceğiz. Schuster’i göndermeyi aklınızdan bile geçirmeyin” dedi.
Beşiktaş’la 2 yıllık sözleşme imzalayan Bernd Schuster’in mukavelesi önümüzdeki sezonun sonunda bitiyor.
Hoca gitmeden sorun çözülmez
BEŞİKTAŞ’ın futbol şubesi eski sorumlusu Celal Kolot, Schuster’i takımın başında tutmanın hata olduğunu savunurken, “Tarihimizin en iyi kadrosu kuruldu ama sonuçlar kötü. Schuster gitmeden çözüm bulunmaz. O kendisiyle barışık değil, takımla nasıl olsun?” dedi.
Ya Schuster bizi bırakırsa
Beşiktaş Basın Sözcüsü Mete Düren, “Biz Schuster’le devam edeceğiz. Yeter ki, o bizi bırakmasın” dedi.
BEŞİKTAŞ Basın sözcüsü Prof.Dr. Mete Düren, Schuster için “Biz kendisiyle devam edeceğiz. Yeter ki o bizi bırakmasın” dedi. Mete Düren, şöyle devam etti; “Önce ligde ardından Avrupa’da başarısız sonuçlar aldık. Bunlar biraz psikolojik sorunlar. Bizim amacımız hocamız Schuster ile devam etmek. Yeter ki kendisi bırakmasın... Çünkü görüyoruz ki, hoşnutsuzluk mesajları ya da hoşnutsuzluk uyarıları geliyor.
_____________________________________________________________________________________________
BÜYÜK UMUTLAR ve SHUSTERBeşiktaş yönetiminin bu sezon başında büyük umutlarla takımın başına getirdiği Bernd Schuster'in koltuğu, Siyah Beyazlı takımın başında geçirdiği ilk 7 ay sonunda ciddi anlamda sallanmaya başladı.
Beşiktaş ile yıllık 2.7 milyon Euro'dan iki yıllığına mukavele imzalayan Alman teknik adam göreve başladığı ilk günlerdeki sonsuz kredili desteği tüketti. 2010 Temmuz ayında Beşiktaş teknik direktörü olduğunda futbolculuk kariyerinde yaptığı önemli işler, teknik adamlık macerasındaki geçmişi Alman teknik adama saygı duyulması için önemli veriler olarak göze çarpıyordu. Beşiktaş'tan önce Real Madrid'in başında oluşu, son 5 yıl içinde İspanya futbolunda kendini ispat edişi Siyah Beyazlı taraftarların ve camianın "Sarı Melek'e" saygı duymasının en önemli faktörleriydi.
Schuster, Beşiktaş tarihinin en yüksek ücret alan teknik direktörü olmasının dışında, bu sezon kurulan kadro da Siyah Beyazlı takımın tarihinin yine en yüksek bütçeli ve en "havalı" kadrosuydu.
Avrupa'da işler yolunda giderken, Süper Lig'deki istikrarsız tablo bir şekilde görmezden geliniyordu. Sezonun ilk yarısını lider Trabzonspor'un 14 puan gerisinde kapatılmasına rağmen, Schuster'in takımını UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna devam ettirmesi, Ziraat Türkiye Kupası'nda da çeyrek finalde mücadele edilmesi ve yapılan önemli transferler Beşiktaş cephesinin 2011'e umut içinde bakmasını sağlıyordu.
Ancak 2011 yılı Siyah Beyazlılıar için çok kötü başladı. Ligde Bucaspor'a karşı alınan 5-1'lik galibiyetin ardından başlayan düşüş Beşiktaş'ın az olan şampiyonluk umutlarını tamamen bitirdi. UEFA Avrupa Ligi'nde de Dinamo Kiev'e iki maçta alınan 4'er gollü mağlubiyetler Schuster hakkında yapılan eleştirilerin yüksek sesle ifade edilmesinin önünü açtı.
Taraftar, futbolcular ve yönetim kurulu üyeleri Alman teknik adama verdikleri desteklerini bir bir çektiler.
Son oynanan Dinamo Kiev maçını eksi 18 derecede tribünden takip eden Siyah Beyazlı yöneticiler, 4-0'lık mağlubiyetin tek sorumlusu olarak Schuster'i gösteriyorlardı. Düşüncelerini mikrofonlar önünde veya çarpıcı açıklamalar ile dile getirmeseler de Schuster'in artık Beşiktaş teknik direktörü olarak başarılı olamayacağını basın mensupları ile ve kendi aralarında yaptıkları sohbetlerde açık yüreklilikle ifade ediyorlardı.
Beşiktaş başkanlık koltuğunda 7. yılını doldurmasına kısa bir süre kalan Başkan Yıldırım Demirören ise Siyah Beyazlı kulübün başında yaşadığı tecrübelere dayanarak Alman teknik adamın arkasında durduğunu ifade ediyor ve en az sezon sonuna kadar Beşiktaş teknik direktörünün yine Schuster olacağının altını çiziyordu. Başkanlık süresi boyunca takımını Del Bosque, Rıza Çalımbay, Tigana, Ertuğrul Sağlam ve Mustafa Denizli'ye emanet eden Demirören, Schuster'in arkasında durmaya devem edeceğini üstüne basarak dile getiriyor.Yıldırım Demirören'in bu koşulsuz desteğini rağmen önümüzdeki günler hem Beşiktaş hem de Schuster için oldukça zor geçecek. Türkiye Kupası'nı kaldırmak bu sezonun en yakın hedefi olarak gözükse de, tarihinin en yüksek bütçeli kadrosuna sahip olan Beşiktaş'ı bu başarı kesinlikle tatmin etmeyecek.
SCHUSTER GİDERSE NE OLACAK!
Alman teknik adamın istifa etmesi veya görevden alınması durumunda yerine bugüne kadar kimin geleceği konusunda net bir karar verilmedi. Avrupa'da şu an için bir takım çalıştırmayan ve adı Schuster gibi "kariyerli" olarak anılan isimler gazetelerde bir bir Beşiktaş ile anılmaya başlandı. Claudio Ranieri, Rafael Benítez, Jesualdo Ferreira, Luiz Felipe Scolari, Christoph Daum ve tabi ki Lucescu Siyah Beyazlı takımın yeni teknik direktörü olabilecek isimler arasında gösteriliyorlar.
Son yıllarda başarılı olan yerli teknik adamlardan ise adı Beşiktaş'a yakın olan bir isim bulmak çok zor. Ertuğrul Sağlam, Rıza Çalımbay, Fatih Terim, Abdullah Avcı ve Mehmet Özdilek isimlerinden birinin Beşiktaş'ın başına yeniden veya ilk kez geçme ihtimalleri çok zor gözüküyor.
SCHUSTER'İN TAZMİNATI
